Şüphesiz evimizin en sık görsel olarak maruz olduğumuz kısmı! TV ünitesi! Nasıl yapmalı, nasıl tasarlamalı tamamiyle dikkatlice tasarlanması gereken bir bölüm. 

Günlük yaşam ürünlerinin tasarımı, bir iç mekan ve kullanıcı arasında özel bir bağlantı yaratır. Hepimiz çok dikkat çekici bir sürü tasarımla karşılaştık. Hayatta, etrafımızı çevreleyen çok şey var. İnsanlar minimalist, akıllı tasarımlara daha fazla bağlanmaya başladı. Fuse Project Studio’yu temsil eden Tasarımcı Yves Béhar, Samsung için “The Frame” adlı çerçeveli bir resme benzeyen bir TV tasarımı yarattı. Sanatı teknoloji ile zarif bir şekilde birleştirdi.

Tablo TV çerçevenin iç kısımında görünmezdir, duvara sıkıca bitişiktir ve televizyon izleme amacı için kullanılmadığında resimleri bir tablo gibi gösterir ve odada kimse olmadığında kendilğinden kapanır. Bu konsept, tasarımcının TV’nin küçük apartmanlarda veya evlerde varlığını en aza indirme arzusunun bir sonucu olarak doğdu. Genellikle siyah bir dikdörtgen duvarda geniş bir alanı kaplar ve genellikle dekorun bütünlüğünü tehlikeye atar.

Yeni tasarım “The Frame” (Çerçeve) farklı malzemelerle çerçevelenerek duvara monte edilebilir. Yves Béhar, dünyanın en prestijli müzelerinde sergilenen resimler için çerçeveleri inceledi, ilk başta üç televizyon seti yarattı: beyaz, siyah ve ahşap kaplama ile. Amaç, iç mekanların olmazsa olmaz teknolojik nesnelerinden birini bir sanat eserine dönüştürmekti. Bu ürün, birçok yönden saklayabileceğiniz ve keyfini çıkarabileceğiniz işlevsel ama zarif bir tasarım haline geldi. Kullanıcıyı hem morfolojik hem de fonksiyonel olarak tatmin eden bir ürün yarattı.

Frame tablo TV kapalıyken ve sanatı gösterme modundayken, en sevdiğiniz sanatçıların çalışmalarını veya belirli bir stili seçerek görüntüleri yönetebilirsiniz. Ekranda kendi çalışmanızı veya fotoğraflarınızı da görüntüleyebilirsiniz. Buna ek olarak, parlaklık sensörü oda aydınlatmasına bağlı olarak görüntü parlaklığını ayarlar. Bu şekilde, ürünleriniz kendi başına farklı dillerden konuşmak yerine, bir iç dekorasyon öğesi olarak, mekanın tamamlayıcı bir parçası olarak mekanda yerini alır.